Uterin Arter Embolizasyonu (Ameliyatsız Miyom Tedavisi)

Varikosel
7 Şubat 2017
Kullanım Koşulları
16 Nisan 2017

Uterin Arter Embolizasyonu (Ameliyatsız Miyom Tedavisi)

Miyom Embolizasyonu

Uterin Fibroid Embolizasyonu, Uterin Arter Embolizasyonu, Miyom Embolizasyonu dilimizde aynı anlamda kullanılan aynı tedavinin değişik isimleridir.

Daha anlaşılır olması amacıyla biz burada ‘Miyom Embolizasyonu’ terimi kullanacağız.

Miyom Embolizasyonu aslında rahimde bulunan miyomların kan damalarının tıkanarak (yani embolize edilerek) kan ile beslenmesinin kesilmesi işlemidir. Aslında tüm organlarda ve diğer tüm embolizasyon işlemlerinde uygulanan mantık da budur. Kan akımı kesilen organ (veya tümör) -ki burada bahsolunan hastalık miyomdur- beslenmesi bozularak hücresel anlamda ölmeye başlar, zamanla küçülür veya kaybolur. Miyomlarda asıl belirti çoğu zaman uzamış adet kanamaları veya adetle ilişkisiz ara kanamalardır. İşte bu noktada miyomun kan ile beslenmesi kesileceğinden, yani miyoma artık kan gitmeyeceğinden, böylelikle kanama da olmayacaktır.

Ancak miyom tedavisinin uygulanma nedeni sadece kanama değildir. Bazı hastalarda kabızlık, ağrı, karın ağrısı, idrar ile ilgili şikayetler, cinsel ilişki sırasında ağrı vb. gibi şikayetler de görülebilmektedir. Kabızlık ve ağrı ve idrar yolu problemleri genellikle büyük miyomu bulunan hastalarda miyomun bağırsaklara veya mesaneye baskı yapmasından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle embolizasyon  işlemi sonrasında miyomlar küçüleceğinden, bu şikayetler de gerilemektedir. Ancak unutulmamalıdır ki bu şikayetler başka birtakım rahatsızlıklarda da görülebilmektedir.

Tedavi Kararı

Tedavi kararı mutlaka hasta ile konuşularak hastanın işlem ile ilgili tümüyle bilgilendirilmesi sonucunda verilmelidir. Tedavi süreci ve sonrası bir ekip çalışması gerektirmektedir.  Kadın hastalıkları ve doğum uzamı bir hekimin de tedavi kararında fikrinin alınması özellikle önem arzetmektedir. Yani Girişimsel Radyoloji hekimi, Kadın  hastalıkları uzmanı ve hasta bu ekibin bir parçası olmalıdır.

Tedavi kararı sürecinde hastanın şikayetleri girişimsel radyolog tarafından dinlenir. Kişinin, embolizasyon işlemi gerektirip gerektirmediği konusu hasta ile tartışılır. Mevcut miyomlar bir görüntüleme yöntemi ile tespit edilmelidir. Öncelikle hastaya ultrasonografi yapılarak miyomların durumu kontrol edilmelidir. Ancak bazı durumlarda Ultrasonografi yetersiz kalabilmektedir. Bu nedenle alt karın bölgesinin MR tetkiki daha detaylı bilgi verecektir. MR tetkiki ile miyomların sayısı, yerleşim yerleri, boyutları not edilir. Yerleşim yerleri miyom tedavisinin kararında önem arz etmektedir. Rahimdeki kas tabasına gömülü miyomlar ve rahim iç duvarına yakın olanlar işlemden daha çok fayda görürler. Buna karşın rahmin dış tabakasına daha yakın miyomlar ise işlemden daha az fayda görürler. Bu nedenle miyomların yerleşim yerlerinin tespitinde MR tetkiki daha da önem kazanmaktadır.

Embolizasyon İşlemi

Embolizasyon işlemi kasık damarlarından girilerek gerçekleştirilen standart bir yöntemdir. Kasıktan girme işlemi tüm anjiografilerde olduğu gibi (örneğin kalp anjiografisinde olduğu gibi) basit bir iğne ile atardamar içerisine girilerek gerçekleştirilir. Bir kez bu damara girildikten sonra, özel birtakım cihazlarla damar içerisinde seyahat edilerek rahim damarına ulaşılır. Rahim damarı içerisinden de ilerlenerek miyomu besleyen kan damarları içerisine kadar ilerlenir. Burada şunu belirtmek gerekir ki bahsedilen bu damar içerisi seyahat çok ince cihazlarla gerçekleştirilmekte ve hasta bu aşamada hiçbir rahatsızlık duymamaktadır. Daha sonra bu damarlar içerisine büyüklükleri ortalama 100-700 mikron büyüklüğünde olan damar tıkayıcı tanecikler verilerek miyoma giden kan damarları tıkanır. Böylelikle kan akımı kesilen miyomlarda zaman içerisinde hücresel ölüm ve küçülme izlenir.

İşlem Sonrası

İşlem sonrasında hastalarda ağrı olabilmektedir. Ağrı miyomun kan akımının kesildiğini ve işlemin başarılı olduğunun bir işaretidir. Ancak hiç ağrı duymayan hastalar da mevcuttur. Ağrı giderici güçlü ilaçlar ile ağrı kontrolü yapılarak hastaların işelem sonrasını daha konforlu geçirmeleri sağlanır.

Özel durumlarda hastalara otomatik epidural analjezi de sağlanarak hastanın ağrısını kendisinin kontrol etmesi de mümkündür.

Takipler

Hasta önlem amacıyla bir gün hastanede tutularak kontrol edilir. Hastalarda işlem sonrası ilk bir iki gün adet kanamasına benzer vajinal kanama izlenebilir. Bu oldukça doğaldır ve geçicidir. Rahim içerisinde rahim kanalına yakın yerleşimli miyomu olanlarda bu kanamalarla birlikte küçük miyom parçaları da düşebilmektedir. Ancak bu nadiren görülen bir durumdur. Hastalara ilk gün önlem amaçlı antibiyotik verilerek enfeksiyon ihtimaline karşı önlem alınmış olur.

Hastanın birinci gün sonunda taburculuğu öncesinde ultrason ile son kontroller yapılır.

Hasta taburculuğu sonrasında gerekli bilgilendirmeler ve acil durumda yapılması gerekenler ile taburcu edilir.

Taburculuğu sonrasında birinci ay ve altıncı aylarda mümkünse MR ile kontrol yapılarak miyomların boyutları, işlemin başarısı, ek işleme gerek olup olmadığı kontrol edilir.  Sonuçlar hastalarla paylaşılarak tartışılır.

Hasta Memnuniyeti ve Konforu

Miyom embolizasyonu hastanın konforunu ön planda tutan ameliyatsız bir miyom tedavi yöntemidir. Hastanın hastanede uzun süre yatmaması, kişilerin rahimlerini kaybetmemesi, doğurganlıklarının devam edebilmesi, genel anestezi içermemesi önemli üstünlükleridir. Ayrıca hastaların normal hayatlarına dönüş süreleri daha kısadır.

 

E-Bülten Aboneliği

+1000 Abone arasına sizde katılın. Yeni yazılarımızdan haberdar olun.

Comments are closed.