Miyom

Sevda asked 7 sene önce

merhaba bende en büyüğü 6mm birden fazla miyom var yoğun kanama ve anemi khd doktorları miyomektomi öneriyor fakat ablam miyomektomi oldu iki yıl sonra kanamaları yine yoğunlaştı ikinci kez miyomektomi ve iki yıl sonra histerektomi
ben 39 yaşındayım bebeğim yok bebek istiyorum miyom embolizasyonu olduktan sonra bebek sahibi olma şansı yüzdesi nedir başka sağlık sorunum yok rahim anadamarını tıkıyormuş rahim tamamen kansız mı kalıyor bu işlemden sonra her girişimsel radyolog bu işlemi yapabiliyor mu bu işlem için eğitim almış birimi olmalı ayrıca rahime verilen tanecikler emboli yapma olasılığı var mı aşırı demir eksikliği nedeniyle şikayetlerim çok hemoglobin 6-7 ye düşüyor demir ayrıca normal değerin çok aşağısında uzun süredir bu durumla mücadele ediyorum rahim alınsın istemiyorum

Özgür replied 7 sene önce

Öncelikle geçmiş olsun;

Anemiye ve hemoglobinde 6-7 gibi düşük değerlere sebep olacak kadar fazla olan aşırı kanaması olan, çok sayıda dağınık yerleşimli miyomları bulunan ve rahmini aldırmak istemeyen kişilerde miyom embolizasyonu olmazsa olmaz tedavi şeklidir.Kanama durdurucu ilaçlar da kanama miktarını azaltabilir veya kesebilir. Ancak bu ilaçlar miyomları tedavi etmeyeceğinden kesin çözüm olmazlar. Burada önemle belirtmek gerekir ki uzun yıllar ciddi anemi ile dolaşan kişiler yüksek debili kalp yetmezliği denen bir kalp hastalığına yakalanabilirler. Yani hastalar tarafından basite indirgenen bir anemi hastalığı kişide uzun yıllar sonra ciddi hastalıklara yol açabilmektedir.

Miyom embolizasyonunda rahme giden damarlarda kan akımı kesilerek miyomların kan ile beslenmesi durdurulur. Böylelikle miyomlara kan gidemeyeceğinden kanama da durmuş olur. Kansız kalan miyomlar zaman içerisinde küçülürler veya tamamen kaybolurlar. Küçülme veya kaybolma işlemi 6 aya kadar uzayabilir. Ancak kanama şikayeti çok daha kısa sürede iyileşir (Birçok hastada ilk haftada yada birkaç hafta içerisinde). Uzun vadede miyomlarla birlikte rahim de bazı olgularda bir miktar küçülebilir. Ancak rahim öyle bir organdır ki etrafında bulunan mesane, ince bağırsaklar ve diğer komşu organlardan da beslenebilirler. (yani embolizasyon ile miyomlara giden kana durdurulurken rahime giden ana damarda da kan akımı durur ancak yine de rahim etraf dokulardan beslenmeye devam eder, böylelikle sadece miyomlar embolize olmuş olurlar) Ancak literatürde embolizasyon işlemi sonrasında hamile kalınması açısından sorun olmadığı ve birçok hastanın bu işlem sonrasında hamile kalabildiği açıkça ve örnekleriyle mevcuttur. Rahme giden kan akımı embolizasyon işlemi ile durdurulur ancak rahimden ayrılarak yumurtalığa giden damarda mevcuttur. Bu işlem sırasında, işlemi yapan kişi tarafından yumurtalığa giden bu damarlar ayırt edilerek bu damarların da tıkanması engellenir. Böylelikle hastaların rahmine yakın yerleşimli yumurtalıkları korunmuş olur ve hastalar yumurtlama işlemine devam edebilirler, normal adet görmeye devam ederler, dolayısı ile çocuk sahibi olabilirler. Olaki işlemde yumurtalığa giden damarlar da tıkansa bile hastalar yine de doğurganlıklarını devam ettirebilirler. Çünkü yumurtalığa giden ve yumurtalığın fonksiyonlarını devam ettiren başka damarlar da mevcuttur (az önce belirttiğim rahimden ayrılan damarlar dışında) Yine de biz girişimsel radyologlar yumurtalığa giden tüm damarları koruma altına alırız. Burada yeri gelmişken belirtmek gerekir ki rahimden vajinaya giden damarlar da mevcuttur. İşlem sırasında bu damarlarda girişimsel radyolog tarafından korunan damarlardır. İşlem bir ameliyat olmadığından miyemektomi veya histerektomiye göre oldukça avantajlıdır. Miyemektomi bilindiği gibi tek ve büyük (mesela 4-5 cm gibi) miyomu olan olgularda daha başarılıdır. Çok sayıda ve küçük miyomu olan kişilerde ise miyemektomi işlemi imkansız olabilmektedir. Bu hastalara ise histerektomi önerilmektedir. Ancak histerektomi rahmin alınması işlemi olup bu olgularda işlem sonrasında çocuk sahibi olunamamaktadır.Ayrıca histerektomi genel anestezi ve cerrahinin olası komplikasyon riskini de beraberinde getirmektedir. Yine de seçilmiş olgularda bazı hastalar mutlaka histerektomi olmalıdırlar.

Miyom embolizasyonuda ise hastanede kalış süresi oldukça kısadır. Hastalar ilk işlem günü (güvenlik açısından) hastanede gözlem altında tutulurlar. ikinci gün hastaların oldukça büyük bir kısmı yürüyerek eve gidebilirler. İşlem sonrası ilk birkaç saat hasta gerginlik ağrısı duyabilir. Bu kişilere ağrı kesici ilaçlar verilerek ağrı giderilir. İkinci gün hastaların büyük bir çoğunda ağrı geçmiş olur.İşlemde herhangi bir iz kalmaz, herhangi bir dikiş yapılmaz, kozmetik olarak sonuçları mükemmeldir (çünkü işlem bir ameliyat değildir, kesi yapılmaz)

Embolizasyon işlemi (yani rahim damarlarının tıkanması işlemi) sonrasında akciğere taneciklerin emboli olma ihtimalinin ihmal edilecek kadar düşük olduğunu düşünüyorum. Çünkü atardamarlarla işlem yapıldığından taneciklerin toplardamarlara gitme ihtimali yoktur.Şahsen kendi deneyimlerimden akciğer embolisi gelişen hiçbir hastaya rastlamadım.

Malesef ki Türkiyede her girişimsel radyolog bu işlemi yapmamaktadır. Konuya özel ilgi duyan ve bu işlemi sık yapan deneyimli girişimsel radyologlarla temasa geçmenizi öneririz. İsterseniz şahsi mail adresinizden size konuyla ilgili daha detaylı bilgi verebiliriz. İşlemle ve hastalığınızla ilgili tüm kararları doktorunuzla karşılıklı tartışarak vermenizi tavsiye ederiz.